Ana SayfaDİŞİTAL SESLERİK’nın Yapay Zekası

İK’nın Yapay Zekası

Yapay zeka hem günlük hayatımızı hem de çalışma şeklimizi değiştiriyor. Sesli asistanlar, ne aradığımızı tahmin eden web tarayıcılar, yakın gelecekteki sürücüsüz araçlar ve daha fazlası… Hayat artık eskisi gibi olmayacak.

Yapay zeka uygulamaları şirketlerde süreçlerini iyileştirmek isteyen tüm birimler tarafından kullanılmakta. Bu birimlerin başında da İnsan Kaynakları departmanı var. Akıllı teknolojiler işe alım, eğitim, çalışanlarla etkileşim alanlarını zaten dönüştürmeye başladı. Yine de pek çok şirket makine öğreniminin potansiyelini yeni kavramaya başladı. Bu alanda kurumların öğrenecek ve hatta kazanacakları çok fazla şey var.

Efsaneler ve Gerçekler

Her yeni teknolojinin gelişme evresinde yaşadığı “yanlış anlaşılma” durumunu yapay zeka da yaşıyor. En sık konuşulan efsane, yapay zekanın zaman içinde insanları işsiz bırakacağı söylentisi. Yakın zamanda Gartner tarafından yapılan araştırmaya göre, yapay zeka 2020 yılına kadar ortadan kaldırdığı işlerden çok daha fazlasını yaratacak. Öyle ki, yarım milyon kişiye istihdam yaratması bekleniyor. Bu durumun bir sonucu olarak, İK liderleri, teknoloji ile birlikte iş gücünün yapısının nasıl değişeceğini, çalışanların yapay zeka ile birlikte nasıl çalışacağını, bunun için çalışanların hangi yetkinliklere sahip olmaları gerektiğini düşünmeye başlamalılar.

Uzmanlara göre, yapay zeka tekrar eden ve sıradan işleri yaparak, insanları daha farklı aktiviteler yapmaları için özgürleştirebilir. Öte yandan, insanların yapay zeka ile ilişkileri konusu daha incelikli, yatırım ve yaratıcılık gerektiren bir alan haline gelecek. Makine ve insanların, görece güçlü ve zayıf alanları göz önünde bulundurularak, karar verme süreçleri yeniden tasarlanacak böylece kurumlar daha çevik (agile) hale gelecekler.

Yeni Nesil İşe Alım 

İşe alım, İnsan Kaynakları alanları içerisinde yapay zekadan en çok etkilenen alan. Her sektörden işe alım uzmanı, yetenek havuzlarını geliştirmek ve en iyi çalışanları kendilerine çekmek için teknolojiden faydalanıyor. Orta ve büyük ölçekli şirketler, işe alım süreçlerinde baştan sona, yapay zeka uygulamaları kullanıyorlar. Bu uygulamalardan birini “Yapay Zekadan Torpil Kalkanı!” başlıklı yazımda aktarmıştım.

Otomasyon ve yapay zeka işe alımın farklı aşamalarında İK çalışanlarına yardımcı oluyor; Özgeçmişlerin ön taraması, süreç içindeki ve sonundaki değerlendirmeler bu teknolojilerle yönetiliyor. Bu sayede yetenek havuzları gelişiyor, verimlilik artıyor ve operasyonel maliyet daha iyi bir şekilde yönetilebiliyor. Uzmanlara göre burada dikkat edilmesi gereken nokta, dijital araçlara bakmadan evvel, işe alım stratejisinin temel operasyonlarını ve çıktılarını netleştirmek. Teknolojiyi üzerinde çalışılmış bir vizyon ile desteklemek.

Makine Öğrenimi

Basitçe makine öğrenimi, bir makinanın belirli bir görevi, tıpkı bir insanın yapacağı gibi, öğrenerek daha iyi yapar hale gelmesidir. Bu prensiple çalışan sohbet robotları (chatbotlar), insan gibi konuşabilen ya da yazışabilen yazılımlar, İK tarafından  en fazla tercih edilen teknolojilerden. Doğal dil işleme alanındaki (NLP) gelişmeler sayesinde yazılımcılar çok daha sofistike chatbotlar yaratabiliyorlar. Çalışanların İK’ya yönelttikleri, sıklıkla tekrar eden ve cevaplaması uzun süren soruların yanıtlanması için bu yazılımlar kullanılıyor.

Teknoloji çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Yapay zekanın amacı, insan zekasının yerini almak değil onu geliştirmek. Şirketler çalışanlarını bu yeni teknolojilerle birlikte, yan yana çalışabilsinler diye eğitmeliler. Yapılan bir araştırmaya göre, yöneticilerin %80’i çalışanlarının akıllı cihazlarla birlikte çalışabilmesi için eğitime ve cesaretlendirmeye ihtiyaç duyduklarını belirtmiş. Yöneticilerim %43’ü, yapay zeka kullanımını etkin bir şekilde yönetebilmek için gerekli kaynak ve becerilerin eksik olduğunu belirtmiş. Şüphesiz bu konuda atılacak çok fazla adım var. Nadir de olsa, “Dijital Dönüşüm” ofisleri ve akademileri kurarak bu konuda adım atan şirketler de var.

Bundan sonra ne olacak?

Sonuç olarak, İK’daki roller değişecek. İK departmanın odağı, çalışanlarla etkileşime ve stratejik düşünmeye kayarak, kurumların büyümesine, kurum kültürlerinin gelişmesine katkı sağlayacak. İnsan Kaynakları belki de hiç olmadığı kadar “insan odaklı” olacak.

Kaynak:
https://www.gartner.com/en/newsroom/press-releases/2017-12-13-gartner-says-by-2020-artificial-intelligence-will-create-more-jobs-than-it-eliminates       

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Must Read