Dişil Kodlamalar

Evrendeki dişil enerjiler nedir diye düşünmeye başladım, sonra zihnimden birer birer bu kelimeler geçmeye başladı, var mısınız Öznur’un gözünden dişil kodlamalara ufak bir yolculuk yapmaya…

XX: Dişi kromozomlarımız, burada bile kendine yetme durumu var, iki tane XX yan yana gelmiş ve ‘var olmak için ben bene yeterim, ötesine ihtiyaç yok’ demiş.

Kız çocuğu: Günümüzde zengin ama bilinçsiz ailelerde adeta minik pembiş prensesler olarak yetiştirilen, çıtkırıldım, hassas ve narin meleklerdir kimi zaman. Veya yoksulluk içinde diğer kardeşlerinin küçük annesi olma rolü biçilen, omuzlarına taşınması zor yükleri çocuklukta alması beklenen minik yüreklerdir. Veya azınlıktaki bilinçli ailede cinsiyet kavramı olmadan ‘’insan’’ olarak yetiştirilen yavrulardır.

Genç kız: Bu dönemde ailenin rolü azalır ve toplum kendini söz sahibi hisseder. Toplum baskısına maruz kalan, eril olanı tahrik etmeme görevi verilmiş olan, giyimden konuşmaya, saç telinden, hamileliğine kadar uzanan bir çok konuda kurallar silsilesine uyması beklenen potansiyel anne adaylarıdır!! Kendi bedeni hakkında söz sahibi değildir, bekaret kıskacı ile sıkıştırılır, edepsiz yaftaları ise çok kolay yapıştırılabilir bu ‘’insan’’a, erillerin ‘’insanoğlu’’ olduğu unutularak.

Kadın: Dişil enerjinin ve varoluşunun en farkında olunduğu, genç kızlıkla annelik arası bedenin keşfedildiği, dünyaya ve evrene kafa yorulduğu, kendine biçilen görevlere itiraz edebilme gücüne sahip olunduğu veya boyun eğmeye mecbur bırakılıp kolunun kanadının kırıldığı zamandır. Bu dönemdeki halimiz sonraki hayatımızın mihenk taşını oluşturur, kırılma noktasıdır bizim için. Evlilik mi? Çocuk mu? İş mi ev mi? Tüm kritik soruların cevaplarının verildiği yerdir. Bu dönem sonrasındaki dönüşler ve fark edişler hep çok acılı olur.

Anne: Canının parçası ile birlikte hem mental hem de fiziksel olarak yeniden doğarsın adeta. Artık hayatın eskisi gibi olamayacağı, kendine ve arkana bakmadan, yeni bir hayatı şekillendirme heyecanı ile tüm enerjini önüne aktardığın yıllardır. Yeniden doğmak, sancılı ve yıpratıcıdır, bir üst modeline evriliyorsun hissini verir. Yorgunluk, uykusuzluk ve yavruna korumak için içinde bastıramadığın endişe hasıla olur tüm bedenine ama dişil enerjinin gücü tüm bunları kaldırmaya yetecek şekilde kodlanmıştır. Atlas gibi dünyayı omuzlarında taşıyacak kadar güçlü ama ürkek bir güvercin kadar kırılgan olunur. Tezatlar arasında sürekli gelip gidilir, çocuğuna yetmek için var gücün ile çalışıp, kendine zaman ayıramadığın için bezgin ve küskün olunabilir. Ortayı bulmak, kendi annelik kitabını el yazın ile yazmak gibidir, tarifi, 10 adım kılavuzu veya iksiri yoktur.

Anneanne&Babaanne: Yavrunun yavrusu, en tatlı meyven… Zamanın yavaşladığı, kalabalığın el etek çektiği, yeni hayat gailesine ihtiyaç olunduğu dönemde çıkıp geliveren minik yürek ile dingin atan yüreğin kavuştuğu en güzel ebeveynlik zamanı. Aralarındaki paylaşım tam da biyolojideki simbiyotik ilişki tanımına uyan, karşılıklı faydalanma ile müthiş güzel zaman geçirilen, birine yaşam enerjisi sağlarken diğerine yaşamı öğreten zaman üstü anlardır.

Dünya: 8 dakika 20 saniyede kendisine ulaşan güneş ışınları ile enerjisini sağlayan, üzerindeki sayısız türe bunun adil dağılmasını sağlamak için sürekli kendi etrafında dönüp duran ve şarkıda geçtiği gibi “koca yaşlı şişko dünya“dır. Onu didikleyen, oyan, kirleten bize karşı her yeni gün yeni bir şans tanır o koşulsuz sevgisi ile. 10 bin yıllık döngülerle ‘artık ben bu kadarını kaldıramıyorum, yalnız bırakın beni’ diyerek içinde depremler yaşayıp, alevler püskürtüp, sonrasında sakinleşerek buzul çağını girip kendini toplayan en büyük dişil kodlamalardan biridir benim gözümde…

Varoluşun mucizesi dişil enerjinin tüm evreni sarıp sarmalayıp, iyileştirmesi dileğiyle…

 

 

 

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Must Read