Ana SayfaDİŞİTAL GİRİŞİMLERPuduhepa: Barış için bez bebek

Puduhepa: Barış için bez bebek

Puduhepa ve Kızkardeşleri ile Barış Özcan’ın oğluna Puduhepa’yı tanıttığı bir Youtube videosunda rastladım, ama videonun bu denli dikkatimi çekme nedeni; bu rastlaşmadan bir hafta evvel Samsun Vezirköprü’de verdiğim yazarlık atölyesine katılan, bölgeyi çok iyi tanıyan eğitimci ve koleksiyoner Bünyamin Kıvrak’ın anlattıkları oldu.  Nerik’te (Vezirköprü’de) hüküm sürmüş Puduhepa ve Hitit Kralı eşi Hattuşili hakkında bana öyle harika detaylar anlattı ki ben de Puduhepa ismini görünce merakla videoyu açtım ve böylece Renan Tan Tavukçuoğlu’nun benzersiz projesinden, kitaptan, Puduhepa bebeklerinden ve amaçlarından haberdar oldum. Tüm dünyada baş kadın karakterlerin temsil ettikleri değişirken topraklarımızda yaşamış, üstelik tümüyle gerçek bir kadını, çocuklarla buluşturmak harika bir fikir. Kızlara dövüşmeden barışı öğreten bir rol model, oğlanlara hayran olacakları bir kadın profili hediye eden hikâye bu. İşte bu yüzden Bünyamin Kıvrak ile sorularımızı aldık ve Renan Hanım’a tüm merak ettiklerimizi; Puduhepa ve Kızkardeşleri macerasını ve projenin geleceğini sorduk:

Puduhepa ve Kızkardeşleri, kollektif bir çalışmanın ürünü. Proje size ait, ama yazanlar, resimleyenler, besteleyenler var bir de işin içinde. Bize tüm bu bir araya gelişi, projeyi ve amacını anlatır mısınız? Ve elbette neden “Puduhepa”?

Projenin çıkış noktası; kız çocuklarının kendilerine güvenen bireyler olarak büyümelerini sağlamaktı. Bunun için bez bebekleri aracı olarak konumlandırdık. Yani kafamda oluşan ilk fikir, kız çocuklarının kendilerini yakın hissedecekleri bir bez bebek projesiydi. Bu bebeklerin ilham veren hikayeleri olmalıydı. Tam o sırada elime ‘Asi Kızlar İçin Uykudan Önce Hikayeler’ kitabının Türkçe çevirisi ulaştı. İçerisinde dünyadan pek çok başarılı kadının ilham veren hikayeleri ve illüstrasyonları vardı. Neden Türkler yok diye düşündürdü beni. (Bu arada bir yıl sonra çıkan serinin ikinci kitabında bir Türk kadını var: Selda Bağcan.)

Projeye dönersek; bez bebek derken, ilham veren Türk kadınları derken henüz ismi konmamıştı. 2017 ilkbaharında, Seferihisar’da sevgili arkadaşım Armağan Portakal’ın Torlak Çiftliği’ni ziyaret ediyorduk. Bir diğer sevgili arkadaşım Banu Tozluyurt ile birlikte hayata geçirdikleri ‘İki Kadın Anadolu’da’ isimli bir projeleri var. Anadolu’yu turist gibi değil, içerden birileri gibi gezip inanılmaz hikayeler bulup paylaşıyorlar. Yakın tarihte Tarsus’ta çıkartılan Puduhepa’nın mühründen bahsederlerken duydum ilk Puduhepa’yı ve hikayesini. Böylelikle bebeğimizin isim anneleri Armağan ve Banu oldular.

Daha sonra bebeğin yapımı, kitabın yazılması, organizasyonlar ve üretim için pek çok kadınla bir araya gelip güçlerimizi birleştirdik ve 9 Mayıs, 2018’de ‘Puduhepa ve Kız Kardeşleri’ lansmanını yaptık.

Neden Puduhepa diye sormuşsunuz: Çünkü Puduhepa 3000 yıl önce bu topraklarda yaşamış, barışı hayal etmiş ve başarmış bir kadın. Projenin ana karakteri olarak onu seçtik ama bu topraklardan çıkan başarılı pek çok kadının hikayelerini de işleyeceğiz. Yani Puduhepa’nın ilham verecek, güç olacak kız kardeşleri yolda…

Puduhepa’yı bu kadar özel kılan nedir? Zarif ve fazla güzel Barbie’ler ve delişmen süper kahramanlarla diplomatik bir güç eşliğinde barış sağlayıp kendine yer edinebilecek mi sizce?

Gerçek olan her şey daimidir. Puduhepa, diğer bebeklerden farklı olarak, gerçek bir karakter. Keza kız kardeşleri de gerçek kadınlar olacak. Kız çocuklarının dünyalarında etkili ve anlamlı bir şekilde yer alabilmek için anaokullarında ve ilkokullarda araştırma çalışmaları yaparak ilerliyoruz her adımda. Mesajlarımızı, hikayelerimizi, kıyafetlerimizi ve hatta bebeklerin tiplerini bile test ediyoruz. Uzun, düz saçlar, nakışlı bir yüz hep bu şekilde alınan kararlar oldu.

Puduhepa küçük kız kardeşlerine ulaşmaya başladıktan sonra aldığımız tepkiler çok olumlu devam ediyor. Projemizi büyütmek için TOÇEV’in pedagogları ile çalışıyoruz. Çocukların dünyalarını anlayıp, iletişim dilimizi ve araçlarımızı buna göre seçiyoruz. Hayatlarında kalıcı olmak ve Puduhepa’nın nesiller boyu süren bir Türk markası olması için elimizden geleni yapıyoruz.

Barış Özcan çok güzel özetlemiş Youtube kanalındaki videosunda; erkek ve genelde ABD’li süper kahramanların yoğun etkisini ve karşısında şiddet yerine barış ve uzlaşmayla yola çıkan Puduhepa’yı… Sizce çocuklarda, beklenen, umulan etkiyi yaratabilir mi Puduhepa; özellikle erkek çocuklar için hatta aileler için de bir bakış açısı değişimi/gelişimi yaratabilir mi?

Öncelikle çocuklarda hedeflediğimiz etkiyi yaratıyor, bunu söyleyebilirim. Sosyal medya hesaplarımızdan bize yollanan resimleri, fotoğrafları paylaşıyoruz ve bunlar bize öğretmenler, anneler tarafından yollanırken yorumlarıyla birlikte geliyor. Hayallerini konuşuyorlar çocuklarıyla ve Barış Kraliçesi Puduhepa’nın kız kardeşi olmak, hayaller arasına girmiş durumda. ‘Ben de başaracağım!’ diyor kızlarımız, resimlerini çiziyorlar ve Puduhepaları ile uyuyorlar.

MEB onayı alabilirsek devlet okulları da içerisinde olmak üzere ilkokullar gezip, yeni  interaktif kitabımızla atölyeler düzenleyeceğiz. Bu çalışmalarda erkek çocuklarının, tarihteki ilk barış anlaşmasını bir kadının imzaladığını görmesi onların zihinlerinde kadının da güçlü bir lider olabileceği mesajını normalleştirecektir. Bu da ileride aile içi şiddet aralarında olmak üzere pek çok cinsiyet eşitsizliği problemine bir miktar merhem olacaktır inancındayım.

Son 5-6 yılda Pixar ve Disney dişil rolleri değiştirdi. Karlar Ülkesi’nin Elsa’sıyla başlayan macera, Cesur’daki Merida, Rapunzel’in yeniden ve daha feminist diyebileceğimiz bir versiyonu ve bizi de büyüleyen Moana ile devam etti. Bir dönüşüm başladı, bu nereye gidebilir ve Puduhepa ile Kız Kardeşleri bu yeni kadın kahramanlardan daha güçlü olabilir mi bu topraklarda?

Bu dediğiniz yabancı karakterleri gördükçe içimde acayip hareketlenmeler oluyor. Bir sabırsızlık, bir geç kalmışlık hissinin doğurduğu telaşa kapılıyorum. Neden? Çünkü bizim hayal gücüne bile gerek duyulmayan gerçek kadın kahramanlarımız o kadar çok ki… Ve tüm bu hikayeler unutulup gitmiş. Kadir kıymet bilmek önemli mevzu. Şimdiye kadar yapılmamış diye hiç yapılmayacak demek değil bu.

Burdan size ben de hayallerimden bahsedeyim sırası gelmişken… Mesela Puduhepa bilim kadını ve hatta uzay  ile ilgili bir kız kardeşi ile buluştuğunda sohbet edecekler. Uzay bilim kadını diyecek ki, ‘Sevgili kız kardeşim Puduhepa, sizin zamanınızda dünya düz sanıyordunuz, halbuki dünya yuvarlak.’ Daha sonra aralarına bir sanatçı katılacak. Puduhepa ve Kız Kardeşleri’nin çizgi filmlerini izleyeceğimiz günlerin yakın olmasını diliyorum.

Amerikan süper kahramanlarını tüm dünyada bu denli popülerleştiren çizgi filmler ve sinema sektörünün gücü olarak görülebilir. Bir kitap kahramanı, reklam ağı dünyayı sarabilen, geniş kitleye ulaşma gücü olan çizgi filmlerle başa çıkabilir mi? Puduhepa’nın yolculuğunu zorlar mı sizce bu durum?

Yukarıda bizim de çizgi filmimizin olmasını istediğimden bahsettim ama bizim birebir ulaşmak istediğimiz 5 ile 8 yaş arasındaki kız çocuğu sayısı 3 milyon. Puduhepa kutularını çocuklarına hediye olarak alarak aileler ile bu hedefe ulaşmamız zaten zor. Kurumsal destek gerekiyor. Bu konuda çalışmalarımız var ama aynı zamanda güçlü iş birlikleri ve tavsiyenin gücüyle hikayemiz dilen dile yayılmaya devam ediyor. Projeye yapılacak her türlü destek çok kıymetli. Çabamızı, doğru kitleye ulaşıp gerekli ilhamı verebilme süremizi kısaltmak için gösteriyoruz. Bu arada belirtmek isterim ki, o kadar güzel insanlarla buluştuk ki, Puduhepa benim kişisel olarak iyiliğe olan inancımı pekiştirdi. Dünyayı iyilik, barış, yardımlaşma kurtaracak.

 

Puduhepa’nın kız kardeşleri kimler, kaç kişiler ve onlar nasıl Anadolulu kadınlar? Devam kitapları olacaksa onlarla oralarda mı tanışacağız? Yoksa kız kardeşlerden kasıt okuru olacak kız çocukları mı? Eğer öyleyse erkek çocuklar okurlar arasında yer bulamayacak mı?

Hem Puduhepa’yı alan kızlar Puduhepa’nın kız kardeşi hem de ona katılacak diğer bez bebekler. Kim mi onlar? Kara Fatma: 23 Nisan, 1923’te TIME dergisinde röportajı yayımlanan Kurtuluş Savaşı kahramanımız. Türkan Saylan, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Aysel Gürel, Jülide Ateş ve daha pek çok profesör, sanatçı, topluma, doğaya, hayata değer katmış kadın.

Tabii her kadının bir bez bebek olarak hayat bulabilmesi için gereken pek çok görüşme, izinler, görsel ve metinsel çalışmalar gerekiyor. Tasarım, üretim, sunum uzun vakit alan işler. Projenin finansal olarak kendini çevirmesine önem veriyoruz. Bize destek olacak kurumlarla hızımız artacak ve proje büyüyecek.

Projenin en önemli özelliklerinden biri, gelirin kız çocuklarının eğitimine burs olarak gidiyor olması. Yani proje ticari bir proje değil, sosyal sorumluluk projesi. Üretimde yer alan kadınlar da para kazanarak aile bütçesine katkıda bulunuyorlar. Yani her yaştan kadının hayatına anlamlı ve uzun soluklu dokunan bir iş bizimkisi, çok mutluyuz ekipçe…

Puduhepa’nın ötesine geçip daha kişisel bir soru soracak olursak; bir yazarın çocuğu olarak büyümek, masallarla, çocuk edebiyatıyla ve en çok da yaratıcılıkla ilişkinizi nasıl etkiledi? Bu konuda paylaşmak istediğiniz bir anınız var mıdır acaba bizimle paylaşabileceğiniz?

Annem bizi her zaman istediğimiz her şeyi başarabileceğimiz inancıyla büyüttü. Bunu çok önemsiyorum çünkü her çocuk, özellikle de kız çocukları gereken desteği almadan büyüyorlar. Bu benim çıkış noktalarımdan biriydi. Yani bizim kadar şanslı olmayanlara yardım…

Annemin en büyük katkılarından biri de tabii ki, kardeşime ve bana aşıladığı okuma sevgisi oldu. Canan Tan, ünlü bir yazar olmadan önce, idealist bir anneydi. Benden sonra kardeşim de üniversiteye gitti, ev boşaldı ve onun yazma kariyeri başladı. Takdire şayan. Yani biz küçükken bu konuda bir kariyeri yoktu ama hiç unutmam, biz küçükken Hürriyet’in Kelebek ekinin arkasında fotoromanlar olurdu. Annemin ‘Oğlum’ isimli bir hikayesi fotoroman olarak çekilmişti.  Yani hayallerini aslında hiçbir zaman terk etmedi. Kendi istediği üniversitede farklı bir dalken, babasının tercihi olan eczacılığı okuyup derece ile mezun olan bir kadından bahsediyoruz. Eninde sonunda istediğini başardı. Ben de onun kızı olmaktan dolayı gurur duyuyorum.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Must Read