Halit Ergenç’in arkadaşı Ozan Güven ile ilgili yaptığı açıklama özellikle sosyal medyada gündeme oturdu. Oturmayacak gibi de değildi zira kendisi dedi ki “Ben Ozan’ı çok severim, çok uzun zamandır da tanırım. Sevgimiz baki. Böyle bir olay geldi başına. Adalet neyse yerini bulacak ama alnının akıyla çıkacağını düşünüyorum. Çünkü öyle bir karaktere sahip olduğuna hiç şahit olmadım hayatım boyunca. Mutlaka orada bir şey olmuştur. Bunu da adalet çözecektir. Herkesin hakkında hayırlısı.”
Bu açıklamanın arkasından gelen tepkiler sonrası yanlış anlaşıldığını ve şiddetin ne olursa olsun karşısında olduğunu söyleyen bir özür yayınladı Ergenç. Her ne kadar özür dilemek en zayıf yanlarımızdan biri olduğu için hatasını açıklıkla kabul etmesi olumlu bir davranış olsa da, ‘Keşke baştan böyle demeseydi’ diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Hani şu ‘Mutlaka orada bir şey olmuştur’ cümlesi var ya hele, işte o en üzücü olanı. Çünkü o bir toplumsal refleks aslında. Halit Ergenç bu cümleyi kuran ne ilk ne de son insan. Herhangi bir kadına şiddet tartışmasında çoğunluğun ilk tepkisi bu maalesef ve esas dedikleri şey ‘O da kim bilir ne yaptı da böyle oldu?’. ‘Mutlaka orada bir şey olmuştur’ demek ‘Birtakım şeyler olduğunda şiddet doğal karşılanabilir’ demek. Asıl kırılması gereken zincir bu işte.
‘Kim bilir ne yaptı da böyle oldu?’, ‘O da adamı aldatmasaydı’, ‘O da kadınlığını bilseydi’, ‘O da öyle giyinmeseydi’, ‘O da erkekliğine dil uzatmasaydı’ gibi onlarca bahaneyi sıralamak alışkanlık, bir türlü bırakılamayan eril bir kolaycılık. İki insanın birbirine ‘ne olursa olsun’ şiddet uygulayamayacağı ise akıldan çıkmaması ve nefes tükenene kadar anlatılması gereken tek gerçek.
Ünlü insanların her olayda burunlarına kamera dayamasının zor olduğunu anlayabiliyorum ve bir arkadaşın hakkında milyonlarca insanın önünde olumsuz cümleler kurmak istememek de gayet doğal ve insancıl bir tepki belki ama işte yine aynı milyonların önünde ‘Mutlaka orada bir şey olmuştur’ demek bambaşka yerlere götürebilir konuyu, çat diye meşrulaştırabilir şiddeti.
Şiddet bazen en çok da ‘öyle bir karaktere sahip olmadığı’ düşünülen insanlardan geliyor üstelik, belirli bir insan tipine özel değil. Öyleymiş gibi cümleler kurmanın kimseye bir faydası yok zira şiddet haberlerinde izlediğimiz insanların hepsi birilerinin arkadaşı, birilerinin çocuğu, birilerinin bakkalı, birilerinin komşusu. Birileri de onlar için ‘öyle bir karaktere sahip olmadıklarını’ düşünüyor. Her gün her yerde gördüğümüz insanlar bunlar, uzaydan düşmemişler dünyaya.
Keşke bunların hiçbirinden bahsetmek zorunda kalmayacağımız günler olsa dünyanın önünde ama belli ki varsa da yakın bir zaman değil. O güne kadar her cümlemizi düşünerek kuralım dilerim.
•
Fotoğraf: Cumhuriyet