Dijital kelimesinin hayatımızın içindeki varlığına bakılırsa, gelecek zamana kalmadan şimdiki zamana yerleşmiş gibi görünüyor. Dijital kavramının anlamını bilelim ya da bilmeyelim, işimizin bir parçası olsun ya da olmasın, onu çok fazla duyar olduk. Çünkü gelişen teknoloji, ilerleyen çağ ile birlikte hayatımıza giren kavramlar işlevselliği açısından hayatımızı kolaylaştırır nitelikte. Ancak içinde bulunduğumuz her örfü, geleneği , göreneği, dogmayı ve benzerlerini araştırmadığımız gibi hayatımıza giren kavramları, sıkça duyduğumuz terimleri, edimsel bilgileri araştırmayan bir toplum olduğumuz için kullandığımız, tükettiğimiz şeylerin de anlamına vakıf olamıyoruz. Artık “dijital çağ” diyebileceğimiz kadar hayatımızın içinde olan bir kavram olan bu elektronik süreç, içinde olsak da gelmeye ve yenilenmeye devam ediyor. Sürekli güncellenen teknolojiler karşısında güncellenmeyen insan kendini muğlak bir yalnızlık içerisinde hissediyor.
Sınırsız verileri dönüştürmek bugün dijital ortamlarda basit, sayısal bir işlem. Zihnin ve hayal gücünün üretemeyeceği şey sizin sınır koyduğunuz yerde bitiyor. Bu muazzam süreç ise zaten birer zihin eseri. İnsan beyninin işlevsel olarak ürettiği bir teknolojiyi yine insan beyninin farklı şeyler üretmek için kullandığını varsaydığımızda ortaya çıkan şeyler hayata dokunmak gibi sonuçlar da meydana getirdiğinde, başarı kavramına nüfuz etmiş oluyor. Bugün dijital ortamda çalışan insanlar çeşitli üretimlerde bulunabiliyor. Üstelik bunun için gerekli olan sadece ofis ortamı değil. Pekâlâ evde de dijital üretimde bulunmak mümkün. İnsan çalışan, üreten, anını değerlendiren olmalı düşüncesini dijital ortamlar bir hayli kolaylaştırıyor. Dijital cihazlara sahip olduktan sonra her yerde çalışmak mümkün. Yani üretmek isteyen insan her yerde üretiyor. Gerisi hayal gücünüze kalıyor.
Bu ortamda her şeyi programlayabiliyor, verilerinizi çıktılara dönüştürebiliyorsunuz. İş yapabiliyorsunuz, hayal ettiğiniz işi kurabiliyorsunuz, yönetebiliyorsunuz, işinizi takip edebiliyorsunuz, yazabiliyorsunuz, içerik üretebiliyorsunuz ve saymakla bitmeyecek birçok şey yapabiliyorsunuz. Dahası yaptıklarınızı kitlelere duyurabiliyorsunuz. Üretmek illa ki somut bir materyal üretmenin dışına çıkıyor. Fikirlerinizle insanların ufkunu açabiliyorsunuz. Projelerinizle fayda sağlayabiliyorsunuz. Fabrikasyon üretimde çalışan biriyseniz bile dijital kayakları kullanıp hobi edinebiliyorsunuz, yeteneklerinizi keşfedip bu doğrultuda ilerletebiliyorsunuz. Kendi hayatınızın yoğunluğunda, sorumluluklarınızın çokluğunda kaybolurken dijital ortamda gördüğünüz bir fikirle kendinizi yeniden doğurabiliyorsunuz. Dijital üreticilerden ilham alabiliyorsunuz. Hayatlara dokunabiliyorsunuz. Yaşama dahil olabiliyorsunuz. Üretmenin tadına varabiliyorsunuz.
Hep şimdiki zaman kullanmış olmak, gelecek zaman ne kadar ön görülebilir olsa da daha fazlasının geleceğini tahayyül etmekten ileri geliyor. Dijital geleceğin şimdi olduğundan daha fazla gelişeceği, gelişmek, geliştirmek isteyenler için aktif kullanılacağı aşikâr. Dijital gelecek bir yaşam biçimi olacak gibi görünüyor. Belki şu an dijital ortamı kullanmaya hiç ihtiyaç duymayan bölgeler, işler, yaşamlar olabilir. Ancak gelecekte dijital geleceğin içinde olmamak pek mümkün olmayacak gibi görünüyor. Yaşam döngüsünün gelişim üzerine kurulduğunu varsayarsak, dijital gelişim bunun bir parçası. Bu parçayı insan bedenine benzetecek olursak uzuvlarına ve bütünleşik olarak içsel dışsal parçalarına ihtiyaç duyacağı gibi dijital cihazlara her an ihtiyaç duyacak duruma gelmesi ihtimal dahilinde olacaktır. Dünyaya baktığımızda bunun habercisi olduğunu görmek mümkün. Her şeyin dijitalleşeceğini düşünmek artık hayal ürünü olmaktan çıktı. Dijital gelecek aynı zamanda bir dönüşümü de çağrıştırıyor. Hali hazırda devam eden dönüşümlerin yanı sıra daha birçok dönüşümlerin, gelişimlerin, ilerlemenin kaydedileceği, tahayyül edilemeyecek verilerin elektronik süreçte dönüşeceği muhtemel. İnsan beyninden daha karmaşık veriler, girdiler, sayısız, sınırsız işlemler dijital gelecekte basit bir işleme dönüşecek şu an aklımızın almadığı, şaşırdığımız bilişimler gelecekte kanıksadığımız şeylere dönüşecek. Var olan dijital sistemler hız kazanıp farklı boyutlara taşınırken hiç tanışmadığımız yeni sistemler tanıyacağız. Hayatımızın her alanında dijital cihazlar, dijital süreçler olacak. Teknoloji ile doğru orantılı ilerleyen dijital gelecek ilerlemesini son sürat devam ettirirken gelecekte gelmeye devam edecek. Gelecek ile dijital kavramı tıpkı teknoloji gibi birbiriyle doğru orantılı ilerleyecek.
Dahası, dijital ve gelecek kavramları birbirinden ayrı düşünülmeyecek. Bu kavramlar birbirini şu an olduğundan daha fazla kapsayacak. Siyasette, ticarette, kişisel yaşamda, işletmelerde, bilimde, eğitimde, teknolojide, üretimde yaşamın tüm evrelerinde şimdi olduğundan daha fazla kullanılacak olan dijital yaşam döngüsü insan için zorunlu hale gelecek. Bir lüks, bir teknoloji harikası olmaktan çıkıp yaşamın bir parçası insanın vazgeçilmez bir aynası olacak. Şimdilerde yöneticilerde aranan dijital alt yapı bilgisi gelecekte dijital alt yapısı olmayan insan azlığı ile yer değiştirecek. İnsan dönüşecek, evrilecek, değişecek, gelişecek, öğrenecek, dijital insan olmaya alışacak. Çünkü dijital süreç dönüşüme sebep olmaya ve dönüşümle birlikte gelişmeye sebep olmaya devam ederken dijital geleceğinde oryantasyonunu yapmaya devam ediyor. Sosyal medya gerçeği şu an popülerliğini sürdürürken dijital mecra olma özelliği ile her türlü bilgi düzeyine sahip insanı doğru kullansın ya da kullanmasın birçok dijital kavramla tanıştırıyor. Gelecekte bu kadar popüler olup olmayacağı tartışılabilir ancak yerini hep dijitalliği daha ileri verilerle desteklenmiş yeni mecralara bırakacakken her türden insanı bu geleceğe hazırlıyor.
Bu mecralarda bir kullanma ehliyeti yok, dolayısıyla dijital gelecek içerisinde çok yönlü kullanım alanları olmaya ve herkesi bu sürece dahil etmeye devam edecek. Çünkü kaçınılmaz bir gerçek, dünyanın ve gelişimin durağan olmadığı bu dünyanın bir parçası olan insanın dünyaya hakimiyet kurma çabasının hiç sonuçlanmayacağı yönünde. Bu dijital ortamda ve gelecek dijital ortamlarda ön görülebilen şu ki, insan her gelişime alışacak ve ayak uydurmaya çalışacak. İçinde bulunduğu yaşam bunun üzerine kuruluyken bunu görmezden gelmek mümkün olmayacak. Nitekim şimdiki çocukların bu süreci kolayca yaşadığını görmek mümkün. Çünkü bu zamanın içine doğdular ve kolayca öğrendiler. Kendinden çok büyük hatta kuşak farkı olan bireylerden daha iyi teknolojiyi kullanmalarına şaşırmamak gerekir. Ancak bu dijital gelişimlerle ülkece geç tanışmamız hem bizden hem dünyadaki her yönlü gelişim yavaşlığımızdan kaynaklı. Gelişime, okumaya, yeniliğe pek açık olmamamız bizi bu süreçlerde geriye düşürmekte. Ancak öyle bir dünya oluştu ki istemesek de geciksek de bu kavram hayatımıza nüfuz etti ve etmeye de tüm hızıyla devam edecek. Neyse ki her şeye rağmen çabuk alışmayı biliyoruz.
Doğru kullandığımız her veri bizi ileri taşımaya devam edecek. Dijital dünyayı doğru anlayıp doğru yaşayanlar kullanımlarıyla hayata katkıda bulunmaya devam edecek. Bu kavramı doğru kullananlar örnek teşkil edeceği gibi doğru kullanılmasına da teşvik edecek. Gelecekte dijital cihazların dijital yaşam biçimine dönüşeceği ve kullanım alanlarının genişleyeceği düşünüldüğünde doğru kullanımın önemi de artacaktır. Cihazların boyutlarının evrim süreçleri geçmişle karşılaştırıldığında şaşkınlığa uğratması muhtemeldir. Dijital gelişim söz konusu olduğunda bu verilerin elektronik ortamdaki sayısal süreci ve sınırsız dönüşümü de normalleşse de yaratıcı ve faydalı gelişimlerdir.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde dikkat çeken güvenlik ihtiyacını ele alacak olursak, dış faktörlerden kaynaklanan bu ihtiyaç aslında korunma, barınma, toplum ile uyumlu kalma, yani fiziksel ve psikolojik zararlardan korunma içinde olmak amacıyla duyulan bir ihtiyaçtı. Kendini tehlikelerden koruma, kaygıdan uzak, kendini güvende hissetme ihtiyaçları ile sınırlı güvenlik ihtiyaçlarıyken, zaman içinde dijital güvenlik ihtiyacına duyulan bir ihtiyaç haline geliyor. Yine de dijital güvenlik açığı da bu gelişimle doğru orantılı yenilecektir. Şimdi de gelecekte de bu gelişim sürecinin getirdiği sonsuz veri akışı ve bilinmezlik yanının varlığı güvenlik ihtiyacımıza dijital güvenlik ihtiyacını da eklemiş bulunmakta.
Zira gelecek zaman dilini kullanmaya geçmek dijital dünya kavramının içinden ufka bakmaktan ileri geliyor. İçinde bulunduğumuz dünya dijital bir dünya ve insan dünyaya hükmetmeye çabalarken dünya dönerken insanı da peşine takıp döndürüyor. Dünyanın bu döngüsünde durağan kalmak pek mümkün görünmüyor. Yenilenmek dünyaya ayak uydurmak ve dahası bu gelişimden faydalanmak insanın dünyayı ve yaşamı algılamasına da katkıda bulunacaktır. Lakin insan neyin araç neyin amaç olduğunu ayırt etmeyi bilirse, kaynakları doğru kullanırsa bu her bir insan için ayrılan süreli yaşamı doğru değerlendirmiş olacaktır. Dijital gelecek, herkese gelecek. Dijital gelecek, dünyayı anlamlandırmaya çalışan, kendini gelişime adayan, kaynakları üretmek için kullanan herkese iyi gelecek.
♦