Dijital Topuklar bundan yaklaşık 4 sene önce “dijital ortamlardaki nitelikli ve özgün işleri ortaya koymak ve içerik üreticilerini besleyerek sektördeki kaliteyi arttırmak” için ortaya çıktığında, etki alanımızın bu kadar kısa zamanda bu kadar genişleyeceğini tahmin etmemiştik.
Her ikisi de uzun yıllardır kadına dönük içerikler üreten iki içerik üreticisinin ortaklığıyla hayata geçen Dijital Topuklar, 1 Kasım 2016’daki ilk zirvesinin ardından girişimcilikten feminizme, dijital gelecekten içerik üretimine kadar, kadınları ilgilendiren ve kadınların dahil olduğu her noktaya temas etmeyi hedefleyen bir dijital kadın platformuna dönüştü.
Gerek düzenlediğimiz zirvelerde, gerek web sitemiz ve sosyal medyamızda ürettiğimiz içeriklerde, gerekse bundan sonra yapmayı planladığımız tüm işlerde tek bir nihai amaç belirledik: Fayda sağlamak… Ortaya koyduğumuz içeriklerin, zirvemizdeki her bir konuşmacının, sosyal medya hesaplarımızda yer verdiğimiz paylaşımların hepsi bu niyetle ortaya kondu, konuyor.
“Kadına hitap eden ve kadınların seslerini duyuracakları, kapsayıcı, fayda odaklı, samimi, güvenilir ve yol gösterici bir platform olma” yolundaki bu işbirliğimizin, İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü tarafından kayda değer bulunmasının gururunu yaşıyoruz. Kale Grubu Kurucusu İbrahim Bodur’un anısını ve değerlerini yaşatmak amacıyla Kale Grubu ve proje ortağı dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimci ağı Ashoka Türkiye tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü’nde finalistler arasında olarak, “hayata değer katan” diğer sosyal girişimcilerle birlikte aynı sahneyi paylaşmak, doğru yolda olduğumuz konusunda kendimize olan inancımızı perçinledi.
Ödül töreninde konuşan Kale Grubu CEO’su Zeynep Bodur’un da söylediği gibi, dünyanın artık kâr maksimizasyonu değil fayda maksimizasyonu olan işlere ihtiyacı var. İşte tam bu noktada sosyal girişimciler devreye giriyor.
Para kazanma yöntemini faydalı işler yapmak üzerine kuran ve bir sorunu çözmeyi amaçlayan girişimciler için ilk tanımı Ashoka kurucusu Bill Drayton yaptığında, birçok insan kendilerini ifade edebilir hale geldi. O zamana kadar kendini ne özel sektöre, ne de STK’lara ait görmeyen ve arada kalmış hisseden girişimcilerin artık bir adı vardı: Sosyal Girişimci.
Yeni başlamış bir girişimin, öngörülemeyen çevresel ve ekonomik şartlarda, başarılı olana kadar devam edebilmesi çok zor. Atılan sosyal girişimcilik tohumlarının büyüyüp serpilebilmesi için fırtınalardan korunmasına, gözetilmesine, desteklenmesine ihtiyaç var. Kale Grubu gibi güçlü kurumların, Ashoka Vakfı gibi sosyal girişimcilik ağlarının varlığı, bu çetin şartlarda sosyal girişimcilere ilk fırtınada yıkılmamaları, yollarına devam edebilmeleri için destek sağlıyor. İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü’ne adaylık sürecinde, iyi şeyler yapmaya çalışan insanlar olarak böyle güçlü bir kurumun bizleri destekleyip, yüreklendirdiğini görmekten ve ‘sen de yapabilirsin’ denmesinden çok mutlu olduk.
Dijital Topuklar olarak, yapıtaşlarını “duygu, güven, şeffaflık, etik ve empatik yaklaşım, şiddetsiz iletişim ve fayda odalı iş geliştirme” olarak belirlediğimiz yolculuğumuzda, yanımızda kurumsal ve bireysel başka insanların da olduğunu görmek, onlarla aynı ekosistemi paylaşmak bize umut veriyor.