Dijital Topuklar 2017’nin oturum sponsorlarından Teknosa, “Z Kuşağına Hitap Etmenin İncelikleri” başlıklı oturum için, Z kuşağının dijital dünyasını anlamaya yardımcı olan, çocukların dijitaldeki varlığının yetişkinlerin cephesinden nasıl görüldüğüne ışık tutan bir sosyal dinleme (social listening) çalışması gerçekleştirdi.
10 Temmuz-10 Ekim arasındaki 3 aylık bir dönemi kapsayan araştırma bünyesinde, tüm sosyal mecralar, forumlar ve web alanlarında yapılan sosyal dinlemede 7-16 yaş aralığında, toplamda 1.6M data incelendi. İletişim ve konuşma dilleri gibi konu başlıklarını ölçümleyebilmek için Türkiye’deki en çok yorum alan ve ilgi gören 100 yeni nesil/çocuk fenomen takibe alınarak yakından bakıldı.
Bu çalışmanın, oturum sırasında da paylaşılan çıktılarını aşağıda derledik.
İlk olarak yeni neslin dijital dünyadaki varlığına bakalım:
7-16 yaş aralığındaki çocukların %97’si YouTube, %3’ü ise Instagram kullanıyor.
Katılımcılar Teknosa’nın ‘Sizce çocukların en fazla yer aldığı mecra hangisi?’ sorusuna %52 YouTube, %48 Instagram şeklinde tahminde bulunmuşlar. Ancak sosyal dinleme çalışmasından sonra Instagram’da böyle bir yoğunluk görülmemiş.
Yine de bu iki kanalın birleşim noktası, çocukların hareketli görsellere ve videolara oldukça ilgisinin olduğu.
Z kuşağının en çok kullandığı cihaz sıralamasında %62 oranla cep telefonu başta yer alıyor. Onu %30 ile masaüstü bilgisayar ve %8 ile tablet takip ediyor. Yani çocuklar daha pratik ve erişimi kolay olan telefonları tercih ediyorlar.
Yeni neslin ilgi alanlarına baktığımızda ise; daha çok oyunlara ilgi duydukları, kendi yaşıtlarının günlük hayatlarını “Vlog”larla YouTube’dan yakından takip ettikleri ve günün trendlerine (slime, challenge, makyaj, şaka vb.) uygun olarak eğlenceli videolar üreten kanallara abone oldukları görülüyor. Burada da yine hareketli görüntülere meraklı oldukları görülüyor. Çocuklar özellikle ‘trend olan’ ve çok daha renkli konu başlıklarına ilgi duyuyorlar. Bu başlıkları da tabii ki kendilerinden daha büyüklerin videolarından öğreniyorlar.
Yeni neslin ilgi alanlarına göre en fazla tükettiği içeriklerin -yani izlediği, okuduğu, zaman geçirdiği konuların- başında da “vlog”lar geliyor.
Sonrasında günlük aktiviteler, yani yaşıtlarının aileleriyle birlikte gerçekleştirdiği gündelik yaşama dair videolar ve oyunlar yer alıyor.
Çocukları vlog kategorisine daha fazla yorum yazıp izliyorlar. Çünkü yaşıtlarının ekranda olması onların ilgisini artırıyor. Örnek olarak ‘Babamla arabaya biniyoruz’ ‘Bugün ailece alışveriş merkezindeyiz’ ‘Okul İçin Saç Modelleri’ ve ‘Okul Çantamda Ne Var?’ ve ‘Doğumgünü Kutlama’ gibi video içerikleri yüksek etkileşim alıyor.
Dijitalde, yeni neslin paylaşımlarından çıkarılan verilere göre en çok konuşulan ve kullanılan uygulama “Steam.” Hemen ardından ise “Twitch” geliyor. Yeni neslin oyunlar ve oyunlarla ilgili konu başlıklarına ilgisi ortaya çıkıyor.
Bu kitlenin müzik ile de yakından ilgili olduğu görülüyor. Çocuklar “Musically”i kullanıp konuşurken, aynı zamanda “Shazam” hakkında da konuşuyor ve uygulamayı öneriyorlar. Musically bir video hazırlama ve sosyal ağ uygulaması; uygulama içerisindeki ses efektini kullanarak videolar oluşturuyorlar ve uygulama üzerinden diğer kullanıcıların oluşturduğu videoları izleyebiliyorlar, burada takip ettikleri fenomenlerden de etkileniyorlar.
Yine oyun konusunda da canlı yayınlara ve vloglar ile ilgililer. Oyunlara olan merakları, onları Twitch ile canlı video izlemeye yönlendiriyor. Yaşıtları ve yaşça büyük olanların nasıl oyun oynadıklarını merakla izliyorlar. Bu videolarda aynı zamanda kullanıcılar oynarken bir taraftan takipçileri ile konuşuyorlar.
Yaş grubu arttıkça oyunla ilgili konuşulma oranları da artış gösteriyor.
En çok 16 yaş grubu oyunlarla ilgili yorum, beğeni ve paylaşım yapıyor. Oyunlara baktığımız zaman, “League of Legends”in (LOL) en çok konuşulan oyun olduğu görülüyor. En çok konuşulan oyunlarda bir oğlan yoğunluğu var ama kızlar da oyun oynuyor. Özellikle LOL’ü oynayan kadınların oranı % 35 civarında. League of Legends’i oynadıkları kadar aynı zaman çekilen videoları da izliyorlar. Karakter geliştirme, aksiyon, savaş, mod, level gibi özelliklerin çocukları etkilediği görülüyor.
Burada aslında çocuğun sahip olduğu oyun karakterinin özellikleri, etkileşim içerisinde olduğu oyunlardan ne kadar etkilendiğinin de göstergesi oluyor.
Yeni nesil, çocuk fenomenlerin %56’sı paylaşımlarına gelen yorumları “like” ederek yanıt veriyor, %15’i teşekkür içerikli cevaplar yazıyor. Geri kalanın ise çok fazla yorum almasından dolayı tamamına cevap veremediği görülüyor.
Fanları ile iletişimleri genellikle “like” edip beğenme üzerine, birebir yazılı olarak iletişim konusunda sıcak değiller. %15’lık kısmı ise yorumlara teşekkürler ve benzeri cevap vererek iletişime geçiyor.
Çocukların en popüler ve trend olan aynı zamanda slime gibi hareketi merak uyandıran konular ile etkileşime geçtikleri görülüyor.
Şaka konularında ise daha çok çocukların aile üyelerine ve kardeşlerine doğum günü kutlama şakaları, hediye kutularından çıkan hediyelerle küçük şakaların videoları yer alıyor.
“Challenge”lar son dönemin oldukça popüler olan meydan okuma videoları. Burada arkadaşlarına komik videolar izletirken “gülmeme challenge”ı ya da duygusal videolar izletip “ağlamama challenge”ı çocukların en çok yaptığı meydan okuma videoları arasında yer alıyor.
Yeni nesil fenomenlerin;
- %84’ü evlerinde içerik üretirken, %16’lık kısmı ise ev dışında da çekimler yapıyor.
- %35’i spontane ve mizahi yönü ağır basan bir iletişim modelini tercih ediyor. Geri kalanların ise %28’i heyecanlı, %25’i ikili konuşma şeklinde, %6’sı bilgilendirici ve %6’sı samimi bir iletişim dili kullanıyorlar.
Çocukların daha eğlenceli, güler yüzlü ve hareketli oldukları videolar çoğunlukta.
Çocukların %37’si konularını kendileri belirleyerek video üretimini de yine kendileri yapıyorlar, %37’si ailesi tarafından yönlendiriliyor, %26’lık bir kesim ise kendilerinden yaşça büyük, bu işi profesyonelce yapan yetişkin bir kitle tarafından yönlendiriliyor.
Buradan çocukların kendilerinin ve aileleri tarafından yönlendirenin birbirine denk olarak içerik ürettikleri görülüyor. Çocukların bu konuda istekli olduğu kadar, ailelerin de aynı oranda destekçi olduğu söylenebilir.
Yetişkinlerin yeni nesil fenomenlere bakış açısı
Yetişkinlerin;
- %68’i bu kitlenin ürettiklerini gereksiz; içerik üretmelerini yanlış buluyor ve kınıyor.
- %17’si çocukları üzerinden para kazananlara ve para için “saçma” olarak nitelenen içerikler üreten çocuklara yönelik yorumlar yapıyor.
- %12’si bu fenomenlerin, diğer çocuklara kullandıkları dil ve ürettikleri içerikler ile kötü örnek olacağına dair yorumlar yapıyor.
- %3’ü bu kitlenin ileride yaşayabileceği psikolojik sorunlara değinen yorumlar yapıyor.
Genel anlamda yetişkinler, çocukların internet ortamında bulunmasını, kullanılmaları ihtimallerinden dolayı pek hoş karşılamıyorlar.
Dijitaldeki Tehditler
Dijitalde görülen tehlikeler içinde yine en çok “çocukların kullanılması” başlığı ön plana çıkıyor.
Çocukların kullanılması konusunda ailelerin en büyük endişesi pedofili tehlikesi ve yabancılarla iletişimle ilgili kaygıları yer alıyor.
Paylaşımların %10’u psikolojik etkilenme ve siber zorbalık, %3’ü ise bağımlılık tehlikesine dikkat çekiyor.
Psikolojik olarak etkilenme konusunda, aileler, gündeme de gelen bazı tehlikeli oyunların çocukları bunalıma sokma ve intihara sürüklemesinden endişe ediyorlar. Ek olarak teknoloji konusunda aşırıya kaçmanın bağımlılıkla birlikte çocuklarda şizofreni gibi ciddi problemlere sebep olacağına yönelik paylaşımlar yapıyorlar.
Ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını paylaşmaları, çocuklar ergenliğe geldiğinde bu fotoğraflardan utanabileceği ve çocuklarını kılıktan kılığa sokarak yaptıkları paylaşımlar neticesinde psikolojilerinin olumsuz etkilenebileceğine yönelik paylaşımlara sık rastlanıyor.
Gelelim çocukları dijitalde bekleyen tehlikelere ilişkin kadın ve erkek yetişkinlerin konuşma oranlarına;
Öncelikle erkeklerin %53 oranla bu konuda daha çok konuştukları görülüyor, kadınlarda ise bu oran %47.
Erkeklerin daha çok kız çocuklarını korumaya yönelik paylaşımlarda bulunduğu ve bu konuda daha sert bir dille paylaşımlar yaptıkları gözlemleniyor. Örnek olarak pedofili konusunda ‘Bunları yapanların hepsini temizleyeceksin’ gibi şiddet içerikli paylaşımlar çoğunlukta yer alıyor.
Erkekler, çocuklarının internetle bağında daha kesin bir çözüme eğilimliyken, kadınlar bu konuda daha çok gözlemci ve sabırlı bir taraftalar.
Erkekler, çocukları bilgisayar ve tabletlerden uzak tutmak, mesafe koymak gibi noktalara gidebiliyorlar. Kadınlar ise internetin, çocukların psikolojik gelişimine olan etkilerine yönelik çeşitli makale paylaşımlarında bulunuyor, uzmanların açıklamalarına dair konuşuyorlar. Kontrollü olmanın ve eğitimin birçok problemi çözeceği görüşündeler. İnternet ve sosyal medyanın etkisiyle, çocukların yabancılarla iletişiminin kolaylaşması ve onlara kötü örnek olan, hatta taciz gibi daha ciddi sorunlara yol açabilecek durumlar hakkında paylaşımda bulunan kadınlar, ebeveynlere bu konularda dikkatli olmaları yönünde uyarılarda bulunuyorlar.
Kadınlar, daha ziyade kontrollü olma ve eğitimin birçok problemi çözeceği görüşünde birleşiyor.
Dijital dünyanın yeni neslin sosyal hayatına etkisine bakıldığında; bu konudaki konuşulma oranlarında %37 ile çocukların gelişimine ve eğitimine olumlu katkı sağladığı düşünülüyor, %30 oranla da doğrudan sosyallik durumlarının bozulmasına yol açtığı düşünülüyor.
Bu konuda konuşanların %22’si dijital dünyanın çocukların okul hayatını etkilediğini düşünüyor. Konuşulmaların %11’ ise dijital dünyanın çocukların aile içi iletişimi etkilediği yönünde.
Örnek olarak bazı ailelerde aynı evin içerisinde dijital ortamdan, Facebook ve Whatsapp’tan konuşulduğu ile ilgili paylaşımlar mevcut. Bunların çocukların bireylerle olan birebir iletişimine zarar vereceği ve kısıtlanması gerektiği yönündeki konuşmalar çoğunlukta yer alıyor.
Araştırmanın tamamını aşağıda pdf dosyası olarak da görebilirsiniz.
[pdf-embedder url=”https://dijitaltopuklar.com/s/wp-content/uploads/2018/02/Z-Kuşağına-Hitap-etmenin-incelikleri.pdf” title=”Z Kuşağına Hitap etmenin incelikleri”]